İş hayatında yükselebilmek adına sahip olmanız gereken
onlarca vasıf vardır. Diploma, daha çok diploma, yabancı dil, tecrübe,
teknolojik okur-yazarlık, vs. Tüm
bunlardan önce bilmeniz gereken bir şey daha var ki işte tam da budur
‘Mafevkine mütebasbıs, madununa müstebit’.
Telaffuz etmesi bir hayli zor olsa da herkesin az çok
yaşayıp yaşattığı bir kavram aslında.
Özel sektörde kamuya nispeten son yıllarda azalma gösteren
(özellikle insan odaklı çalışan çok uluslu şirketlerin ülkemizde boy göstermeye
başladığı birkaç yıldan beri) bu durum hali hazırda kamu kurumlarımızın
hiyerarşik yapısının vazgeçilmezleri arasındadır. Amirini yağlama, yaltaklanma
vb.
Mülakat, her ne kadar sözlük anlamı ‘görüşme’ olsa da atama
ve görevde yükselme literatüründe ‘torpil’ ile eş anlamlıdır. Hal böyle iken
çalışan kariyerinde kendisini bir adım öteye taşımak için kendini geliştirme,
yetiştirme yollarını terk edip, amirine, işverenine yaltaklanmayı tercih
ediyor. Yaltaklığı ölçüsünde elde ettiği mevkiinin gücü ile aynı yaltaklığı
emrinde çalışanlardan bekliyor. Beklediğini bulamayınca da ‘madununa müstebit’
yani ezmeye başlıyor.
Sonuç; böyle gelmiş, böyle gidecek. Birilerinin bir şeyi
olmadan bir yerlere gelmişlere bakın, ne de güzel yakışırlar oturdukları
koltuklara… Bir de soytarılıktan öte vasfı olmayanlara göz atın, pek eğreti
dururlar, hemen belli ederler kendilerini.
Herkesin bildiği konularda fazlaca konuşmaya gerek yok,
kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Yorum Gönder